Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan bir rapora göre, küresel enerji talebinde 2021'de %5'lik bir artış ve 2022'de ise %4'lük bir artış yaşandı. Ayrıca yapılan bir araştırmaya göre, önümüzdeki 20 yıl içinde küresel enerji talebinin %48 artması bekleniyor. Mevcut durumda enerji talebi hızla artarken, enerji israfı da en yüksek düzeydedir.
Sürdürülebilir bir gelecek için enerji arzı ve talebi arasındaki bu dengesizliğin giderilmesi büyük önem taşımaktadır. Bunun gerçekleştirilmesinin en olası yolu, daha iyi enerji yönetimi uygulamalarının kullanılmasıdır. Basitçe söylemek gerekirse, sürdürülebilirlik ve enerji yönetimi birbirini tamamlar.
Bu ikisinin birbirine nasıl bağlı olduğunu anlamak için öncelikle enerji yönetiminin gerçekte ne anlama geldiğini anlamanız önemlidir.
Genel olarak, enerji yönetimi, bir tesis veya kuruluş içindeki enerji tüketiminin ekonomik ve çevresel gereksinimleri karşılayacak şekilde organize, proaktif ve sistematik bir şekilde yönetilmesini gerektirir. Bir tesisin uygun enerji yönetimi için atması gereken temel adımlar şunlardır:
İyi bir enerji yönetimi uygulaması, enerjinin daha verimli kullanılmasını sağlar. Bu da, enerji ihtiyaçlarınızı daha az enerji tüketerek karşılayabileceğiniz anlamına gelir. Bu durum, işinize nasıl yardımcı olduğu açıktır, ancak sürdürülebilirliğin sağlanmasına nasıl katkıda bulunur?
Büyük resme baktığımızda, birçok işletme ve kuruluşun enerji tüketimi azaldığında, net ulusal elektrik tüketiminin de düştüğünü görürüz. Azalan enerji talebi, yakıtla çalışan elektrik santrallerinin daha düşük yoğunlukta çalıştırılması ve karbon emisyonlarının önemli ölçüde azalması anlamına gelir.
Bu durum kesinlikle küresel ısınmayı ve iklim değişikliğini dengelemeye yardımcı olacak ve sürdürülebilirliğe doğru atılan birçok adımı destekleyecektir.
Ayrıca, daha iyi bir enerji yönetimi, sürekli artan enerji taleplerini karşılamaya hazırlıklı olmamızı sağlar. Bunun başka bir avantajı da, fazla enerjinin elektrikle temin edilmeyen bölgelere sağlanabilmesi ve böylece kırsal kalkınmanın desteklenmesidir. Ayrıca, daha az fosil yakıt kullanımı gelecek nesillere daha fazla rezerv kalacağı anlamına gelir. Fosil yakıtlardan bağımsızlık en büyük hedefimiz olsa da, yedek fosil yakıt rezervlerine sahip olmak daha iyi bir durumdur.
Sürdürülebilik, çevreye zarar vermeden insan yaşam kalitesini korumak anlamına gelir. Bu nedenle, ulaşım ve elektrik gibi alanlarda karbon emisyonlarını azaltmak, sürdürülebilirliğin mükemmel örnekleridir. Yukarıdaki argümanları göz önünde bulundurarak, sürdürülebililik ile enerji yönetimi arasındaki bağlantı açıktır.
Kuzey Grup, yenilikçi enerji yönetimi çözümleriyle sürdürülebilirlik hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olabilir. Daha fazla bilgi için lütfen bizi arayın.