Proje yönetimi, kararlaştırılan parametreler dahilinde proje kabul kriterlerine göre belirli proje hedeflerine ulaşmak için süreçlerin, yöntemlerin, becerilerin, bilgi ve deneyimlerin uygulanmasıdır.
Proje yönetimi, bir projenin kapsamını belirleme, zaman çizelgesi oluşturma, kaynakları tahsis etme, riskleri değerlendirme, iletişim kurma, ekipleri yönetme ve proje paydaşlarıyla etkileşimde bulunma gibi çeşitli faaliyetleri içerir.
Proje yönetimi, aşağıdaki temel adımlar üzerinde odaklanır:
Proje yönetimi, proje sürecinin her aşamasında etkili iletişim, risk yönetimi, değişiklik kontrolü, kalite yönetimi ve ekip yönetimi gibi önemli becerileri gerektirir. Ayrıca, proje yönetimi metodolojileri ve araçları, projelerin başarıyla tamamlanmasına yardımcı olur.
Proje yönetimi, farklı endüstrilerde ve sektörlerde uygulanabilir. İnşaat, bilgi teknolojileri, yazılım geliştirme, enerji, sağlık, pazarlama gibi çeşitli alanlarda projelerin yönetimi için proje yönetimi prensipleri ve teknikleri kullanılır.
ENERJİ SİSTEMLERİ: Anaerobik Enerji Sistemi (Oksijensiz)
Anaerobik enerji sistemi, ATP'nin tamamen oksijensiz ortamda parçalanması anlamına gelmektedir. Oksijensiz ortamdan kastımız, oksijen olmayan bir yer değil, sadece kısa sürede işin gerçekleşmesidir. Anaerobik sistem ikiye ayrılır: Fosfajen (ATP-PC) sistemi ve Laktik asit sistem (Anaerobik glikoz).
Fosfajen Sistem: Fosfajen sistemi, anaerobik enerji sisteminin en başında yer alır çünkü ATP-CP sistem en kısa süreli sistemdir. Yaklaşık olarak kas kasılması için gerekli olan acil enerji, kas hücrelerinde depolanmış olan ATP molekülünün parçalanması ile sağlanır. Kullanılan enerji kaynağı kreatin fosfattır. Bu sistemden enerji karşılanabilen süre 8 ila 10 saniyedir. Teorik olarak, fosfajen sistemi tamamen boşaldıktan sonra, diğer enerji sistemlerinin onu 15-30 saniye içinde tamamen yenileyebilecekleri kabul edilir. Ancak uygulamada olay böyle gelişmez, çünkü diğer sistemlerin bütün güçleriyle fosfajen sistemi yenilemek için görev yapmaları ancak fosfajen sistemi tamamen boşaldığında mümkündür. Yenilenme yarı ömrü normalde 30 saniye civarındadır, tamamı ise 180 saniyenin sonunda dolmaktadır ve laktik asit meydana gelmemektedir. Örnek verilecek olursa, 100m sprint buna en güzel örnektir.
Çelik yapı fabrikasının inşaatı başlamadan önce, tasarım ve planlama süreci gerçekleştirilir. İnşaat mühendisleri, mimarlar ve çelik yapı uzmanları, fabrikanın ihtiyaçlarına ve gereksinimlerine uygun bir çelik yapı tasarlarlar. Bu tasarım aşamasında, çelik yapı ve çatı sistemi için gerekli hesaplamalar, statik analizler ve yapısal detaylar yapılır.
Daha sonra, çelik yapının inşaatı başlar. İnşaat alanında, öncelikle zemin hazırlığı yapılır ve temel betonları dökülür. Çelik kolonlar, çelik kirişler ve diğer yapı elemanları, fabrikanın planına uygun olarak montaj için hazırlanır. Vinçlerin yardımıyla çelik yapı elemanları, yerlerine yerleştirilir.
Çelik yapının ana iskeleti tamamlandıktan sonra, A çatı sistemi uygulanır. A çatı sistemi, iki eğimli bir çatı tasarımıdır. Çelik kirişler ve çatı kaplama malzemeleri kullanılarak çatı iskeleti oluşturulur. Çatı kaplama malzemeleri, genellikle metal sac veya çelik panellerdir. Bu malzemeler, hafif olmaları, dayanıklılıkları ve kolay montajları nedeniyle tercih edilir. Çatı iskeleti ve kaplama malzemeleri, vinçler yardımıyla çelik yapının üstüne yerleştirilir.
Fabrikanın duvar panelleri ise istenilen malzemelerden yapılabilir. Örneğin, beton, tuğla veya çelik paneller gibi farklı malzemeler kullanılabilir. Duvar panelleri, çelik yapının yan elemanlarına monte edilir ve yapıya istenilen şekli ve dayanıklılığı sağlar.
Bu süreçte, yapı mühendisleri, mimarlar, inşaat işçileri ve diğer uzmanlar, fabrikanın çelik yapısının tamamlanması ve çatı sisteminin kurulumu sürecinde işbirliği yaparlar. Güvenlik önlemleri alınır ve kalite kontrol süreçleri uygulanır. İnşaatın tamamlanmasıyla birlikte, fabrikanın iç mekanları ve diğer detayları da tamamlanır.
Sonuç olarak, çelik yapı üzerine A çatı sistemi uygulamak, fabrikanın hızlı ve dayanıklı bir yapıya sahip olmasını sağlar. Bu sistem, çelik yapıların inşaat sürecinde avantajlı bir çözüm sunar ve fabrikanın çatısını güvenli bir şekilde tamamlamayı mümkün kılar.
Mesleki Yeterlilik Belgesi, bireylerin herhangi bir meslekte, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından oluşturulmuş ulusal yeterliliklerde belirtilen şartları karşılamaları halinde sahip olabilecekleri bir belgedir. Tabiplik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, eczacılık, veterinerlik, mimarlık (Avrupa Birliği'nde otomatik tanınma kapsamında yer alan meslekler), mühendislik mesleği ile en az lisans düzeyinde öğrenimi gerektiren ve mesleğe giriş şartları kanunla düzenlenmiş olan meslekler bu kapsamın dışındadır; bunların dışındaki tüm meslekler için mesleki yeterlilik belgesi geçerlidir. Mesleki yeterlilik belgesi sayesinde kişiler, ilgili meslekte yeterli bilgi ve beceriye sahip olduklarını belgeleme şansına sahip olmaktadırlar.
Bunu sağlayabilmek için, MYK tarafından yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşları görevlendirilmiştir. Bir meslekte mesleki yeterlilik belgesi almak isteyen kişiler, ilgili meslekte yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşuna başvuru yaparlar. Yetkili belgelendirme kuruluşu kişinin başvurusunu uygun bulursa kişiyi değerlendirmeye tabi tutar. Bu değerlendirme çeşitli sınav türlerini içerebilmektedir. Değerlendirme sonucunda başarılı bulunan adaylar mesleki yeterlilik belgesine sahip olmaktadırlar.